Benden İngiltere maceramı birkaç cümleyle özetlememi isteseniz şunları söylerdim: “Gezdim, gördüm, yedim, içtim, üşüdüm, terledim, güldüm, ağladım, kazandım, kaybettim, öğrendim. Farklı diller duydum, farklı renklere şahit oldum, farklı yerler gördüm, farklı insanlar tanıdım, farklı dünyalar keşfettim ve çok eğlendim. Küçük dünyamın dışına çıktığımda ilk kez, özgür hissetmenin keyfine vardım ve dünyada 6 milyar insanın yaşadığına gerçekten inandım. Unutmadan İngilizcemi de çok geliştirdim.”
İngilizce bilen çoğu kişinin olduğu gibi yeterince akıcı konuşamamak benim de sorunumdu. İngiltere’de dil okulunda eğitim almanın bu sorunu aşmada çok faydalı olacağına inancım tamdı. Londra’daki British Study Centres’de 5 haftalık dil kursunu tamamladım. Birçok farklı ülkeden kişilerle İngilizce konuşmak eşsiz bir deneyimdi gerçekten. Okul hem eğitim kalitesi hem de sosyal etkinlikler açısından çok güzeldi.
Londra, görkemli tarihi binaları, kilise ve sarayları, savaştan bilime kadar uzanan birçok konuda hizmet veren müzeleri, kibar ve güler yüzlü insanları (süpermarkette kasiyerler ilk olarak size nasıl olduğunuzu soruyor ve gerçekten samimiyetle sorduklarından hiç şüpheniz olmasın), yaya geçitlerinde mutlaka yayalara yol veren sürücüleri, kırmızı çift katlı otobüsleri ve kırmızı telefon kulübeleri, şehre güzellik katan Thames Nehri, London Eye, Big Ben ve dünyanın birçok ülkesinden turistleri selamlayan misafirperverliğiyle harika bir şehir. Havanın dengesizliğine ve yağmurlara alışıyorsunuz bir süre sonra. Londra’da dil eğitimini İngilizcesini geliştirirken ufkunu genişletmek isteyen herkese mutlaka tavsiye ederim.
Bu keyifli yolculuğumda Armada Grandee’yi tercih ettiğim için kendimi çok şanslı sayıyorum. Okula karar verme aşamasından uçağa binene kadar her sorunuma mutlaka bir çözümle gelen ve her konuda bana yardımcı olan danışmanıma ne kadar teşekkür etsem az.
Evrim Başala, London UK