İngilizce öğrenmek yıllardan beri ertelediğim, kariyerimde en büyük önemi kaplayan, kaplayacak bir şeydi. Günümüzde artık yabancı dil bilmenin önemini bilmeyen yoktur. Özellikle de İngilizce.
Çünkü İngilizce dünyaca kabul görmüş bir dil olmakla birlikte öğrenilmesi de çok kolaydır. Dünyanın her yerinden insanlarla kolayca iletişime geçebileceğim için çok heyecanlıydım ilk İngilizce öğrenmeye başladığımda. Daha sonra araya yıllar ve yıllar girdi. Sonunda Yeni Zelanda’yı keşfettim.
Yeni Zelanda İngiliz kraliyet ülkelerinden (Kraliçenin ülkesi) biridir. Bu ülkenin avantajları saymakla bitmez aslında. İlk olarak anadili İngilizce olması, ülkenin gelişmeye ve yenilenmeye çok açık olması çünkü 200 yıllık bir tarihi var en fazla, aynı zamanda eğitim ve turizm adası olması, kozmopolitan olması ve Yeni Zelanda vatandaşlarının ve burada oturumu bulunan kimselerin tüm dünyayı sınırsız vizesiz gezebilmeleri hatta bazı ülkelerde kalıp çalışabilmeleri söz konusudur. Ayrıca Türkiye’den gelenler için Çanakkale Gelibolu’da savaş esnasında ANZAK’lar dediğimiz Avusturalya ve Yeni Zelanda ordularını kapsayan bir çok askerlerini kaybetmeleri ve bunun peşinden Türkiye’nin bu askerleri kendi evlatları gibi sahiplenmesinden dolayı burada Türkler çok sevilirler Ayrıca her sene ANZAK günü kutlamalarından dolayı Yeni Zelanda dan Türkiye’ye bir çok adalı ziyarete gidiyor ve çok severek dönüyorlar. İşte tüm bu güçlü bağlardan dolayı Yeni Zelanda Türk öğrencilerini en kolay ve hızlı vize veren anadili İngilizce olan ülkedir.
Yaşam standartları ise en son yapılan The Guardian ve New Zealand Herald haberlerine göre Yeni Zelanda hala dünyada yaşanabilir ferah seviyesinde ilk 5 sıradaki yerini kaybetmemiştir. Ada tamamen eğitim ve turizm adası oldğu kadar aynı zamanda tarım hayvancılık çok yaygındır. Bilişim sektörü ve sağlık hizmetleri çok gelişmiş olup halihazırda insan kaynakları yeni çalışanlar aramaktadırlar.
Eğitim konusunda Yeni Zelanda’nın en iyi üniversiteleri arasında Otago University, University of Auckland vardır. Bu iki üniversite dünyanın en iyi üniversiteleri arasından 45 ve 55 inci sıralarda değişmektedir. Buradaki her eğitimin tüm dünyada denkliği vardır. Dil eğitimi konusunda Yeni Zelanda’yı seçmenin büyük avantajı ise çok kozmopolitan olması, British English eğitimi verilmesi, derslerin dışındaki aktivitelerin çeşitliliği, en EKONOMİK olması sıralanabilir. Benim gözümle burada dil eğitimi almanın İngiltere’de ya da Avusturalya’da almaktan hiçbir farkı yok. Çünkü tüm ingiliz ülkelerinde eğitim sistemi birebir aynıdır. Bu ülkeyi seçtiğim için çok memnunum. Okulum seçkin okullardan biri LSI. Head office Londra’da olup tüm dünyada ingilizce okulları olan bir okul. Öğretmenlerimin hepsi anadili ingilizce olan ingiliz asıllı Yeni Zelandalılar ya da Amerikalılar. Eğitim konusunda on yılları aşmış deneyimleriyle gerçekten çok başarılılar.
Başka bir yönden bakacak olursak Yeni Zelanda doğal güzelliğiyle herkesi etkiler. Burada neredeyse tüm aktiviteler doğayla içiçe. Gelmek isteyen öğrencilere ülkeyi kuzeyden güneye gezmelerini tavsiye ederim. Sky Tower dan bangee jumping yapabilir, Rotorua’da doğal kaynak sıcak sularını gezebilir, Mission Bay de sahil kenarında piknik yapabilir veya yüzebilirsiniz. Sayamayacağım kadar sınırsız aktivite ve eğlenceyi bulabilirsiniz.
Bu arada burası dünyanın güney yarım küresinde Avusturalya’dan sonra geliyor. Belki geldiğinizde gerçekten ailenizden evinizden uzak hissedebilirsiniz kendinizi ama alışmak çok çok kısa sürüyor. Herkese tavsiye ederim Yeni Zelanda’yı. Tek cümle ile;
“Dünya’nın en yaygın kullanılan dili İngilizce’yi, yaşam standartları yüksek ve ferah, en ekonomik ve yüksek eğitim kalitesiyle Yeni Zelanda eğitim adasında dil eğitimi alarak öğrenmek ister misiniz?”
Teşekkürler,
Enes AYDIN, Auckland, Yeni Zelanda