Herkese Merhabalar… Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu yazıyı okuyan tüm arkadaşların şu an içinden geçen düşüncelerini, kafalarındaki soru işaretlerinin hemen hemen hepsini tahmin edebiliyorum. Bu zorlu ve heyecanlı süreçte, kafanızdaki soru işaretlerini gidermeye çalıştığınızı, Amerika’ya ilk kez gideceklerin heyecanla karışık merak gibi birçok duyguyu hissettiğini biliyorum. Benim hikayeme gelince; Uludağ Üniversitesi Gıda Mühendisliği’nden mezun oldum. Mezun olmadan 1-2 ay önce yurtdışı danışmanlık şirketlerini araştırmaya başladım. Daha önceden pasaportu bile olmayan bir insan olarak yurtdışı üniversite, master, dil okulu gibi konularda hiçbir bilgim yoktu. Nerede, hangi iş nasıl yürür ya da hangi evraklar gerekir hiçbir şey bilmiyordum. Yurtdışı konusunda bu eksikliğimin farkında olduğum için ve yıllarca TV’lerden gıpta ile izlediğimiz Amerika‘nın farklı kültürlerini, iş olanaklarını görmek, açıkçası vizyonumu genişletmek için kararımı verdim. Bürokratik işlemler konusunda hiçbir bilgim olmadığı için ve bunların altından tek başıma kalkamayacağımı düşündüğüm için danışman bir şirketin yardımını almam gerektiğini biliyordum. Şirket araştırmam sırasında 1-2 tanesi Bursa’ da geri kalanları İstanbul’da olmak üzere toplam 4-5 tane şirketle telefonda görüştüm. Ve şunu üstüne basarak söyleyebilirim aralarında bana tek geri dönen Armada Grandee oldu. Telefonda konuşurken bile benim için dil okullarını, sertifika programlarını araştırdılar. Kendi yorumlarını katarak kararlarımda yardımcı oldular. Şu kadarını söyleyebilirim; ilk telefon görüşmemizden itibaren bu süreçte danışmanımla yaklaşık 25 kere telefonda görüşmüşüzdür belki J. Özellikle zorlu vize süreci olmak üzere her konuda beni bilgilendirdi sağolsun. Gelelim Amerika’ya… Aklınızdaki ikinci büyük soru özel bir durumunuz yoksa eğer ‘’Hangi Eyalet?’’ sorusu olacaktır. Bu tamamen sizin araştırma başarınızla ve danışmanınızın sizi aydınlatmasıyla alakalı. Tabi ki herkesin aklından geçen ilk yerlerden biri New York, diğeri Miami gibi meşhur şehirler olacaktır. Buralara da gidebilirsiniz tabi ama gittiğiniz şehrin artılarıyla birlikte eksilerini de göz önünde bulundurmalısınız. Mesela NewYork‘daki müthiş kalabalık ve bununla orantılı Manhattan taraflarındaki pahalılığı hesaba katmadan NY’a giderseniz ilerde zorluk çekebilirsiniz. Anlatmak istediğim kendinize sorduğunuz soruları cevaplarken artıları da eksileri de göz önünde bulundurun. NY kışları buz gibi, Miami, Los Angeles gibi yerler daha ılımlı gibi karşılaştırma cümleleri kurun kafanızda ve aynı şeyi hangi amaçla istediğinizi bulun. (Dil okulu, master, sertifika programları, WAT, vs.) Ben batıda ki California/San Francisco şehrini seçtim mesela. Dil okuluna gidiyorum ve sadece İngilizce öğrenmekle kalmıyorum. Her gün dünya kültürlerine dair yeni şeyler öğreniyorum. 7-8 tane farklı dünya mutfağına dair yeni lezzetler tattım. Brezilyadan, Fransadan, Koreden, Japonyadan, Amerikadan, Meksikadan dostlar edindim mesela. Kendi iş sahamla ilgili araştırmalar yaptım, Amerika’da gıda sektörü ne durumda onu gördüm. Her şeyden önce sistem gördüm. Ve bunları ilk 1 ayda gördüm. 6 ay daha buradayım siz düşünün gerisini… J İşte bunlar bence insanın Amerika’dan dil eğitimiyle birlikte alması gereken en önemli şeyler. Eğer siz de kararınızı vermişseniz ve benim gibi bu işler konusunda size yol gösterecek bir danışman şirketine ihtiyaç duyuyorsanız Armada Grandee ‘ye sonuna kadar güvenebilirsiniz.
BURAK ÇITLAK
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ/GIDA MÜHENDİSLİĞİ
